🏸 Miyositol Positive Ile Hamile Kalanlar

MiyositolPositive 25 Kapsül. 95,00 TL 95,00 TL den başlayan taksitlerle!! Stok Kodu. BELNQTX9. Fiyat 87,96 TL + KDV . Karşılaştır SEPETE EKLE. HEMEN AL. Ürün Başakşehir’de hamile hemşireyi darp ettiği gerekçesiyle 4 sanığın yargılanmasına devam edildi videosu ve daha binlerce Haber ile alakalı video Mynet Video'da SickSocieties. Author and scholar Robert Edgerton challenges the notion that primitive societies were happy and healthy before they were corrupted and oppressed by colonialism. He surveys a range of ethnographic writings, and shows that many of these so-called innocent societies were cruel, confused, and misled. MakineÖğrenmesi ipuçları ve püf noktaları el kitabıStar 13,416. Makine Öğrenmesi ipuçları ve püf noktaları el kitabı. Afshine Amidi ve Shervine Amidi tarafından. Seray Beşer, Ayyüce Kızrak ve Yavuz Kömeçoğlu tarafından çevrilmiştir. Biz bu kurabiyeleri ofis arkadaşlarım ile hıımm hımm yedik,Geri kalanlar ise evimdeki salonda yerini alacak ve bu hafta ziyarete gelenlere ikram edilecek. Tabii Kıyabilirasem!!!! Sevgili Devrim ben bu işi çözdüm sen bu kadar iyi ve tatlı tatlı olduğun için Kurabiyelerinde muhteşem. Vitexis a beautiful shrub native to Greece and Italy whose berries have been used in herbal medicine for centuries. It is considered one of the most popular herbs in Europe and other Western nations for the support of gynecological imbalances. Modern clinical research and traditional use of Vitex have shown its amazing ability to ABD'nin New York ve New Jersey eyaletlerinde hafta sonu başlayarak devam eden yağmurun sebep olduğu su baskınları hayatı olumsuz etkiledi. New York ve New Jersey'in kuzey bölgelerinde pazar gününden başlayarak etkili olan yağmur, birçok iş yeri ve evin zemin katlarını sular altında bıraktı, mahsur kalanlar botlarla kurtarıldı. New York'un Bronx bölgesinde ve New evlenmeden hamile kalmak. sex yapmadan hamile kalmaktan (bkz: meryem) daha akla yatkin. bu durumda olan hatun modeli erkek tarafın yapacağı olası bir puştlukla ortada kalıp kürtaj yaptırmak zorunda kalabilir ki bu da ciddi bunalımlara sebebiyet verip insanı intihara kadar sürükleyebilir. Bu haberi paylaş. 'X-Files' gerçek oldu. Pentagon UFOları araştırdığını gösteren bin 574 sayfalık gizli belgeyi paylaştı. İngiliz tabloid gazetesi The Sun'ın dört yıldır Pentagon ile verdiği bilgi erişimi mücadelesi sonuç verdi. Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'un gizli bir UFO araştırma departmanı ve programı CVszLIy. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Süleyman Tosun, “Fibroid veya leiomyom olarak da adlandırılan miyomlar rahimin kas dokusundan köken almış iyi huylu urlardır. Üreme çağındaki kadınların yüzde 20 sinde miyom görülür. Miyomların kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik faktörler, hormonal ve çevresel faktörlerin etkili olabileceğini gösteren çalışmalar vardır. Miyomlar rahminuterus ve rahim ağzınınserviks yapısı veya şeklinde değişikliklere neden olabilirler." dedi ve miyomlar hakkında bilgi verdi. Bulunduğu yere göre milyonları üç gruba ayırabiliriz; Rahim dışına doğru büyümüş subseröz miyomlar, Rahim duvarı içinde büyüyen intramural miyomlar, Rahim içine ,kaviteye submukozal miyomlar. İnfertilite problemi yaşayan kadınların yüzde 5-10 unda miyom tespit edilebilir. Miyomların rahimdeki yer ve büyüklükleri bir infertilite nedeni olabilir. Bazen rahim dışına büyümüş çok büyük bir miyom herhangi bir soruna yol açmazken, bazen de rahim içindeki çok küçük bir miyom çocuk sahibi olmak açısından problem doğurabilir" dedi. Tosun, miyomların çocuk sahibi olmayı engelleme sebeplerini şöyle sıraladı GEBELİĞE ENGEL OLAN MİYOMLAR... "Rahim ağzına yerleşmiş, rahim giriş yolunu deforme eden miyomlar, rahim içine spermlerin geçişine engel olabilir, rahim içine ulaşabilen sperm sayısını azaltabilir. Tüplerin rahme giriş kısmında yerleşen miyomlar, tüpleri tıkayarak, yumurta ve spermin birleşmesine engel olabilir. Rahim içine büyümüş ve endometrium baskı yapan miyomlar, embriyonun rahim içine yerleşmesine engel olabilir. Rahim damar yapısını bozarak, kan akımını etkileyebilir, bu durumda embriyonun rahme tutunması ve gelişimi olumsuz etkilenebilir. Her tespit edilen miyomun ameliyat ile alınması gerekmez. Miyomlar neden oldukları şikayetlere göre değerlendirilmelidir. Çok büyük ve ağrı yapan miyomlar, Tıbbi tedaviye rağmen azaltılamayan ve anemiye kansızlık neden olan fazla miktarda ve uzun süren kanamalar, Gebeliğe engel olan miyomlar, operasyon ile çıkarılabilir. Operasyon açıklaparotomi veya kapalı laparoskopi uygulanabilir. Miyomların oluş nedeni tam olarak bilinmediğinden , zamanla tekrar oluşabilecekleri unutulmamalıdır." Bu yazımda, polikistik over teşhisi konup çocuk sahibi olmak isteyen kadınların faydalanabilmesi için tüm deneyimlerimi paylaşmak istedim, özelime saygı gösterirseniz memnun olurum. Bu yazıya ulaştıysanız, polikistik over olup hamile kalmak isteyen bir bayan olmanızı umuyorum… Polikistik over olduğumu öğrendiğimden beri bu sendromla ilgili araştırdığımda her yerde çok zor hamile kaldıklarına, düşük riskinin çok fazla olduğuna dair şeyler okuyordum.. Yıllarım bu konuda üzülüp endişelenerek geçti ama, sonunda çok sağlıklı bir hamilelikle bebek sahibi oldum çok şükür.. Her 10 kadından 1’ini etkilediği söylenen bu sendrom konusunda siz de kader arkadaşımsanız, siz de muhtemelen polikistik over olanlar nasıl hamile kalır merak ediyorsunuzdur.. Şunu da vurgulamak isterim; polikistik overle hamile kalmak sanıldığı kadar zor değil. Birçok kaynağa ve internete aldanıp, aylarca hatta senelerce uğraşmanız gerekeceğini zannediyor olabilirsiniz. Ama aslında hemen de hamile kalabilirsiniz. Bu yüzden hazır olduğunuzdan emin olun. Benzer deneyimler yaşayanlara faydalı olabilmek için teşhisimden itibaren polikistik overle ilgili tüm yaşadıklarımı paylaşmaya çalıştım, ama vakti az olanlar için ön bir özete yer vereyim; Özetlemek gerekirse polikistik over olanlar nasıl hamile kalır merak edenlere şunları tavsiye edebilirim bunların hepsini mutlaka doktorunuza danışarak denemelisiniz, çünkü sizin durumunuza özel farklılıklar olacaktır; En önemlisi sağlıklı bir kiloda olmak, dengeli beslenmek ve hareketli yaşamak. Eğer bebeğinize gerekli vitaminleri sağlayamazsanız, vücudunuz ve aldığınız besinler sağlıklı değilse, hamile kalsanız bile bebeğiniz sağlıklı olamaz. Karbonhidratları, makarna, pilav, mantı, hamur işi, tatlı vb gıdaları minimumda tutmalı, bol bol sebze meyve, et ve sağlıklı yağlar tüketmelisiniz. Her vitamini aldığınızdan emin olmak için çeşitli, dengeli ve rengarenk beslenmelisiniz. Özellikle şekeri hayatınızdan çıkarmak çok faydalı; 1 ay şekersiz yaşamayı deneyin; alışkanlığınız kırılınca gerisi daha kolay gelir, en azından azaltırsınız. Bir kan tahlili yaptırarak demir, B12, D vitamini, magnezyum vb eksikliklerinizi kontrol ettirin; eksiklikler dengesiz beslenme işaretidir ve takviyeyle düzeltilmelidir. Devamında dengeli beslenme ile sağlıklı düzeyler korunmalıdır. Adet düzenleyicilere veya doğum kontrol haplarına güvenmeyin, çünkü hormonları ve sağlığı alt üst ediyorlar. Böyle bir ilaca başlamadan önce birkaç doktor görüşü alın. Eğer henüz gençseniz adetinizin düzene girmesi 20-25 yaşına geldiğinizde de gerçekleşecek olabilir. Yılda en azından 2-3 kez adet oluyorsanız sabretmeyi deneyin. Ben keşke etseymişim. Soğan kürüne bir şans verin. D vitamini seviyelerinizi takip edin ve yükseltin! Hem de 80 ng/ml’in üzerine! Tüm bunlar işe yaramadıysa şeker ilacı kullanma konusunda doktorunuza danışın. Şeker ilacı kullanarak hamile kalırsanız, hamileliğin ilk 3 ayında da kullanmanızda fayda olabilir; doktorunuza danışın. Bunların sebeplerini yaşadıklarımı okursanız anlayacaksınız; Teşhisim ve evlilik öncesi dönem 15 yaşımdaydım, adetlerim 2-3 ayda bir oluyor, çok sancılı geçiyor, 10 gün kadar sürüyor, ve beni bayılacak hale getiriyordu.. Doktora gittim, ultrasonla bakıldığında yumurtalıklarım kistlerle doluydu. Fakat kilolu değildim, hatta zayıftım, tüylenme şikayetim yoktu, tahlillerde hormonlarımda bir anormallik çıkmamıştı, yani fiziksel görüntü olarak ve kağıt üzerinde klasik bir polikistik overli gibi durmuyordum. İnsülin direncim de yoktu. Doktorum adetlerimi düzenlemek için doğum kontrol hapı benzeri bir ilaç olan Diane-35’e başlamamı tavsiye etti. “İngiltere’de kadınlar 16 yaşından 60 yaşına kadar bu ilaçları kullanıyor” dedi. Ama Diane-35’e başlamam geri dönüp baktıkça çok pişman olduğum, büyük bir hata oldu… Belki de hayatımda yaptığım en büyük hata.. Bu ilaca başladıktan sonra kesmeyi denediğimizde, ilacı kullanmadığım 6 ay boyunca hiç adet göremedim, ve hormon testleri yapıldığında hormonlarım alt üst olmuş görünüyordu. Diane-35’i 15 yaşımdan 24 yaşıma kadar kullandım maalesef, ve bu süreçte doktorumun kontrolünde ne zaman bırakmayı denesek 6 ay hiç adet görmediğim için geri başladık. Tüm bunlar geri dönüp baktığımda o kadar yanlış geliyor ki. Çünkü bu sözde ilaç’tan hiçbir fayda görmedim ama çok yan etki ve zarar gördüm.. Seneler geçince öğrendim ki sülailemdeki kadınlardan bazılarının da adetleri ilk başladığı yıllarda hep benim ilaca başlamadan önceki halimdeki gibi 2-3 ayda bir oluyormuş ve ancak 20’li yaşlarına gelince düzene girmiş ve sancıları azalmış. Yani sabretseydim benim de böyle olacaktı muhtemelen ve ilaç olmadan adet göremez hale gelmeyecektim… Diane-35’in bende yarattığı en kötü yan etki migrendi. Hem de çok kötü. Migrenlerimin bu ilaçtan kaynaklandığını ancak 9 sene sonra tamamen bırakınca anlayabildim maalesef.. O zamanlar kendi sağlığımı gözlemleme konusunda çok başarısızmışım.. Migrenlerim auralı’ denilen cinsten oluyor, yani önce görüşüm bozuluyor, sonra gelen ağır bir migrenle bütün günüm iptal oluyor, ertesi gün hala başım sızlıyordu… Zaten sonra öğrendim ki Diane-35, yüksek pıhtı yapma riski sebebiyle Avrupa’da bazı ülkelerde yasaklanmış ve birçok kadının ölümüne sebep olmuş. Yani kanı ve dolaşımı olumsuz etkiliyormuş ve bende de muhtemelen bu yüzden migren yapmış. Bu illet ilacın bir diğer olumsuz etkisi de aşırı tatlı yeme isteği uyandırması ve kilo aldırması oldu. İlaca başladığım sene 51 kilodan 59 kiloya çıktım. Ve o dönemde yediğim tatlıların da sağlığımı çok kötü etkilediğine eminim.. Bu arada doktorum cildimin sivilceye yatkınlığının da düzeleceğini söylemişti, ama böyle bir şey olmadı… Soğan kürü denemem Yüksek lisans yaparken, yani yaklaşık 23 yaşımdayken, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun soğan kürü tavsiyesinden haberdar oldum.. Sanırım annem televizyondan öğrenmişti. Yanlış hatırlamıyorsam 15 gün boyunca sabah-akşam bir soğanı kaynatıp suyunu soğuyunca içmek şeklindeydi, detaylarını araştırabilirsiniz. Soğandaki östrojen benzeri maddeler, adeti düzenlemeye yardımcı oluyordu.. Diane-35’e ara verip denedim. Yanlış hatırlamıyorsam birkaç başarısız denemem oldu, çünkü düzenli yapmakta zorlanıyordum. Yüksek lisansım epey yoğundu, bazen öğle yemeğine bile çıkamıyordum, hafta sonları bile gece 3’lere kadar laboratuvarda çalıştığım oluyordu. Fakat bir kere azmedip 15 gün boyunca epey düzenli yaptım ve o sefer gerçekten de adet gördüm! Bu, 8 yıl boyunca Diane-35 kullanmadan ilk ve tek adet görüşümdü. Fakat sonra yine bunu düzenli olarak yapma fırsatım olmadı.. Polikistik over uzmanı Endokrinolog muaynem ve aşırı D vitamini eksikliği Derken yüksek lisansımın sonlarına doğru bölümümüze polikistik over konulu bir seminer için Hacettepe’den Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız geldi. Tabi bu seminerden sonra hemen bir randevu alıp muaynehanesine gittim! Ve Kadın Doğumcularla Endokrinologların bu hastalığa ne kadar farklı yaklaştığını gördüm. İlk olarak bana hemen Diane-35’i bırakmamı, Avrupa’da birkaç ülkede yasaklandığını söyledi. “Bu ilacı sen nasıl bu kadar sene kullandın?” dedi. “Rahim kanserine karşı senede 2-3 kere adet görmen yeterli zaten” dedi. Ve daha önce hiç duymadığım, bilmediğim birçok hormon testi istedi; elime kendisi özel bir liste yazıp “Bu testleri Hacettepe’de yaptır, başka yere güvenemiyorum” dedi. İstediği testleri yaptırdım, fakat tam bu dönemde Ankara’dan ayrılıp doktora için İstanbul’a geçmem gerekti. Testlerde D vitamini 25-D-OH seviyelerim çok düşük çıkmıştı 10 ng/mL idi, Prof. Dr. Canan Karatay’a göre 80’in üzerinde olması gerekiyor. Ben de D vitamini alarak depolarımı doldurdum. Wellcare intense D vitamini tavsiye ederim, içinde katkı maddesi yok. Bir süre bu konuda tekrar doktora gidemedim, ama geriye dönüp bakınca D-vitamini seviyemi yükseltmemin de bana çok iyi geldiğini düşünüyorum. Evlilik, şeker ilacı ve hamilelik! 25 yaşımda evlendiğim zaman, bu doğum kontrol haplarının hayır değil şer olduğunu hala kavrayamamışım ki Yasmin kullanmaya başladım. Bir-iki ay kullandım sanırım ama beni perişan etti; o kadar kötü migrenlerim oluyordu ki ertesi günü bile kendime zor geliyordum. Sonunda Kadıköy Florence Nightingale hastanesinde Prof. Dr. Alin Başgül Yiğiter’e gittim. Bana yakın zamanda çocuk sahibi olmayı düşünmüyorsam yine en mantıklı yolun doğum kontrol hapı kullanmak olduğunu, ama yakında çocuk sahibi olmak istersem şeker ilacı deneyebileceğimi söyledi. Kendisine önceki gençliğimde gittiğim doktorumun insülin direnci için test yaptığını, insülin direnci çıkmayınca şeker ilacı tavsiye etmediğini söyledim. Ve işte o zaman doktor hanım benim için bir dönüm noktası olan bir cümle kurdu; “İnsülin direnci olmasa da birçok kadın şeker ilacından fayda görebiliyor. Yakın zamanda çocuk sahibi olmayı düşünürseniz bir deneyin isterseniz.” Şeker ilacı aktif maddesi metformin, benim şeker hastalığı üzerine yaptığım stajımdan bilgi sahibi olduğum, ve birçok ilaca nazaran çok daha masum gördüğüm bir ilaçtı. Doğum kontrol hapları ve benzerlerinden de öyle bezmiştim ki bir denemek istedim. Bu arada yıllardır polikistik over sendromuyla ilgili araştırdığımda her yerde çok zor hamile kaldıklarına, düşük riskinin çok fazla olduğuna dair şeyler okuyordum. Hatta bu tarz şeyler okuduğumda birkaç kez ağlamışımdır da endişemden… Bir yandan da gençliğimdeki doktorum “Sen bir an önce evlen çocuk doğur, doğumdan sonra düzeliyor genelde” derdi hep.. Ben de bunların üzerine belki de bir an önce çocuk sahibi olmayı denememin daha iyi olacağını da düşünerek, doktorun tavsiye ettiği gibi şeker ilacı kullanmaya başladım. Hamile kalmam zor olur, en azından birkaç ay sürer diye düşünürken ve ilaca başlamamdan yaklaşık bir – bir buçuk ay sonra hala adet olmadım derken hamile olduğumu fark ettim! Yani daha adet bile görmeden ilk yumurtlamamda hamile kalmıştım! Üstelik bu belki de 10 yıldır ilk yumurtlamamdı, çünkü o güne kadar kullandığım ilaçla yumurtlamayı önlüyordu, ve ilaçsız da adet göremiyordum zaten.. Evde yaptığım testten sonra daha emin olmak için evimize yakın bir konumdaki çok iyi bir kadın doğumcu olan Prof. Dr. İbrahim Bildirici’ye gittik; evet hamileydim. Kendisine polikistik over geçmişimi ve şeker ilacı aldığımı anlatınca bana; “Evet, şeker ilacı yumurtlama tetikleyebiliyor. Polikistik over geçmişinle şeker ilacı kullanarak hamile kaldıysan, düşük riskine karşı hamileliğin ilk 3 ayında da kullanmaya devam etmen iyi olur” dedi. Ben de öyle yaptım; hamileliğimin ilk 3 ayında şeker ilacı almaya devam ettim. Ve onca yıl içime yerleşen korkulardan ve endişelerden sonra bu kadar sağlıklı bir hamilelik geçirebileceğime inanmazdım. En ufak bir bulantım veya kanamam olmadan, hamileliğimin son haftalarına kadar çalışabilecek ve spor yapabilecek kadar sağlıklı bir hamilelik geçirdim çok şükür. Bu arada daha sonradan Acıbadem’de doğum çok pahalı olduğu için doktor değiştirdim ve sevgili doktorumuz Dr. Ebru Saraç’a geçtim. Dr. İbrahim Bildirici’nin bu tavsiyesinin de benim için çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Fakat hayat boyu doktor doktor gezdikten sonra her kadına rahatlıkla tavsiye edebileceğim kadın doğum doktoru kesinlikle Dr. Ebru Saraçtır. Kendisi inanılmaz içten, doğallık taraftarı, ve alanındaki gelişmeleri hep takip eden bir hekim olduğu için belki de ülkemizdeki en kıymetli kadın doğumcudur diyebilirim.. Doğum Sonrası Bu arada doğumdan yaklaşık yıl sonra adetlerim yeniden başladı – hem de oldukça düzenli bir şekilde. Doktorum yumurtalıklarımda hala kistler olduğunu söyledi ama artık adet görebildiğim için yenileri eklenmiyor muhtemelen. Adetlerim artık en fazla 10 gün gecikmeyle ayda bir oluyor. Yani doğumdan sonra polikistik overin düzelmesi de doğruymuş 🙂 Özetlemek gerekirse polikistik over olanlar nasıl hamile kalır merak edenlere şunları tavsiye edebilirim bunların hepsini mutlaka doktorunuza danışarak denemelisiniz, çünkü sizin durumunuza özel farklılıklar olacaktır; En önemlisi sağlıklı bir kiloda olmak, dengeli beslenmek ve hareketli yaşamak. Eğer bebeğinize gerekli vitaminleri sağlayamazsanız, vücudunuz ve aldığınız besinler sağlıklı değilse, hamile kalsanız bile bebeğiniz sağlıklı olamaz. Karbonhidratları, makarna, pilav, mantı, hamur işi, tatlı vb gıdaları minimumda tutmalı, bol bol sebze meyve, et ve sağlıklı yağlar tüketmelisiniz. Her vitamini aldığınızdan emin olmak için çeşitli, dengeli ve rengarenk beslenmelisiniz. Özellikle şekeri hayatınızdan çıkarmak çok faydalı; 1 ay şekersiz yaşamayı deneyin; alışkanlığınız kırılınca gerisi daha kolay gelir, en azından azaltırsınız. Bir kan tahlili yaptırarak demir, B12, D vitamini, magnezyum vb eksikliklerinizi kontrol ettirin; eksiklikler dengesiz beslenme işaretidir ve takviyeyle düzeltilmelidir. Devamında dengeli beslenme ile sağlıklı düzeyler korunmalıdır. Adet düzenleyicilere veya doğum kontrol haplarına güvenmeyin, çünkü hormonları ve sağlığı alt üst ediyorlar. Böyle bir ilaca başlamadan önce birkaç doktor görüşü alın. Eğer henüz gençseniz adetinizin düzene girmesi 20-25 yaşına geldiğinizde de gerçekleşecek olabilir. Yılda en azından 2-3 kez adet oluyorsanız sabretmeyi deneyin. Ben keşke etseymişim. Soğan kürüne bir şans verin. D vitamini seviyelerinizi takip edin ve yükseltin! Hem de 80 ng/ml’in üzerine! Tüm bunlar işe yaramadıysa şeker ilacı kullanma konusunda doktorunuza danışın. Şeker ilacı kullanarak hamile kalırsanız, hamileliğin ilk 3 ayında da kullanmanızda fayda olabilir; doktorunuza danışın. Umarım bu yaşadıklarım ve öğrendiklerim başkalarına da faydalı olur, ve inşallah sizin de hikayeniz mutlu sona ulaşır, bebeğinizi sağlıkla kucağınıza alırsınız! Miyositol positive içinde bolca inositol bulunan bir ilaç. 65 tl orta fiyatlı ve doktorumuz da önerince aldık. doktorum günde 2 tane içilecek ilaç deyince şaşırdım çünkü aşırı bir yükleme yapıcaktı vücuduma. ama tavsiyesine uydum 2 tane aldım günde. vücudumda hiçbir yan etki yaratmadı ama faydası oldu mu hayır. aslında ilaçlara 2 ay devam etmek gerektiği söylenir hep fakat ben bu ilaçtan sonra buna benzer içerikli ve daha pahalısını kullandım bir işe yaramadı maalesef. bilmiyorum hamilelik ilaçlarla olabilecek bişey gibi gelmiyo bana. stres ve sürekli kafada hamile kalmak varken yumurtalar sperm döllenemiyo gibi geliyo bana. ilaçlardan umudumu kestim ben sonuç olarak ve şuan sadece folik asit kullanıyorum. bir süre böyle deniycez bakalım... Ürün Onayı Takviye Edici Gıda * 175,00 TL den başlayan taksitlerle! Miyositol Positive 25 Kapsül Marka Miyositol Positive Ürün adı Miyositol Positive 25 Kapsül İçeriği Bileşen Adı Miktar 1 kapsülde; İnositol - 650 mg Folik Asit - 200 mcg Çinko - 2 mg Selenyum - 10 mcg Kullanımı Tercihen yemek zamanından sonra, yetişkinlerde günde 1 kapsül bir miktar su ile alınması tavsiye edilir. YASAL UYARI TAKVİYE EDİCİ GIDALAR HAKKINDA UYARI Tavsiye edilen günlük kullanım dozunu aşmayınız. Takviye edici gıdalar normal beslenmenin yerine geçemez. Hamilelik ve emzirme dönemi ile hastalık veya ilaç kullanılması durumlarında doktorunuza başvurunuz. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklayınız. İLAÇ DEĞİLDİR. Hastalıkların önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla kullanılmaz. Tavsiye edilen tüketim tarihi TETT ve parti numarası ambalaj üzerindedir. Saklama koşulları Serin ve kuru yerde saklayınız. Beklenmeyen herhangi bir yan etkide doktorunuza ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Yönetmelik gereği, internet üzerinden satışı yapılan ürünlere ilişkin reklam ve ilanların kullanıcıları yanıltıcı, eksik ve kamu sağlığını bozucu nitelikte bilgiler içermesi yasaktır. Bu nedenle; sitemizde satışı gerçekleştirilen ürünlere ilişkin, özellikle tedavi edilmesi gereken rahatsızlıkları önlediği, tedavi ettiği ya da tedavisine yardımcı olduğu ve/veya ilaç niteliğinde olduğu şeklinde beyanlara yer verilmemektedir. Site içerisinde ve/veya ürün detaylarında yer alan yazılar sadece bilgi amaçlıdır. Sağlık sorunlarınız ve tedavisi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. KOZMETİK / DERMOKOZMETİK ÜRÜNLERİNDE TANITIM VE SAĞLIK BEYANI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ UYARI Kozmetik / Dermokozmetik ürünleri İnsan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek ve/veya vücut kokularını düzeltmek ve/veya korumak veya iyi bir durumda tutmak olan bütün preparatlar veya maddeler şeklindedir. Kozmetik ürünlerin, Hiç bir hastalığı tedavi ettiği, tedavisine yardımcı olduğu, hastalığı önlediği, önlenmesine yardımcı olduğu iddia edilemez. Kozmetik ürünlerin cildin alt tabakalarında ve kalıcı olarak etki ettiği iddia edilemez. Sitemizde belirtilen açıklamalar, üretici, ithalatçı firmaların sunduğu ürün etiketi, broşür gibi bilgi ve belgelere dayanmaktadır. Bu bilgiler ürünlerin vaad edilen etkilerinin kesin olarak gerçekleşeceği ya da yan etkileri olmadığı anlamını taşımaz. Tavsiye Et

miyositol positive ile hamile kalanlar